Euler Hermes 2022’de Küresel İflasların Yüzde 15 Artmasını Bekliyor

 Euler Hermes, 2022’de devletlerin pandemi desteğini çekmesiyle dünya çapında küresel iflasların yüzde 15 artacağını beklediğini açıkladı. Bu verinin araştırmalar sonucu belirtildiğini ve küresel şartların değişmesiyle gerçek iflas değerlerinin farklılık gösterebileceğini unutmayın. Yüzde 15 iflas beklentisinin detaylarına yakından bakalım.

EulerHermes-Küreselİflas-OkanKaya
Euler Hermes 2022'de Küresel İflasların Yüzde 15 Artmasını Bekliyor-Okan Kaya

 Küresel hastalık salgınından dolayı devletler ekonomik tedbir ve teşviklerle firmaları 2020 yılından bugüne destekledi. Alınan yardımlarla firmaların iflasları engellenmeye çalışıldı. Euler Hermes’in paylaştığı Küresel İflas Raporu, iflaslarda 2020 senesinde yüzde 12 ve 2021 yılında yüzde 6 bir düşüş yaşandığını gösteriyor. Pandemi desteklerinin devletler tarafından kaldırılmaya başlanmasıyla 2022 yılında iflasların yüzde 15 civarında olacağı tahmin ediliyor. 2021 senesinin sonunda Türkiye’de iflasların yüzde 15 olması bekleniyor. Dünyanın önde gelen alacak sigorta şirketinin bu araştırmayı hazırlarken 44 ülkenin iflas oranlarını yakından incelediğini unutmayalım. 2022’de birçok ülkenin iflas oranının ortalama yüzde 4 olacağı da tahmin edilen veriler arasında bulunuyor.

 Türkiye’de 2020 yılında 8 bin 871 iflas ve 2021 yılının ilk sekiz ayında 8 bin 180 vaka gerçekleştiği belirtiliyor. 2016 yılında aynı zaman diliminde 8 bin 70 iflasın olduğuna yer verilmiş. Bu veriler ışığında iflas oranlarının Türkiye’de pandemi öncesi döneme yakın seyrettiğini söyleyebiliriz.

 Euler Hermes Sektör ve İflas Araştırmaları Başkanı Maxime Lemerle’nin iflaslarla ilgili değerlendirmesi: “2020 yılında 15 bin 946 olan toplam yıllık iflas sayısının 2021 yılında 13 bin 500 olmasını bekliyoruz. Ancak, başta vergi ertelemeleri ve kısa vadeli istihdam ödeneği olmak üzere destek programlarına yaz aylarında son verilmesi ve yurtiçi makroekonomik ortamın daha az destekleyici olması, 2022 yılında şirket iflaslarının yüzde 16 artışla 15 bin 700 vakaya çıkmasına neden olabilir. Bu rakam kriz öncesine göre yüksek olsa da yıllık 17 bin 400 vakanın kaydedildiği 2013 yılı seviyesinin çok altında. Bunun yanı sıra yaptığımız araştırmalar pandemi döneminde 100 birim küçülen şirketlerin 1 senede bunun 35 birimini karşılayabileceğini gösteriyor. Bu büyük avantajı yakalayabilmek için ise şirketlerin risk alması gerekiyor.”

Peki Avrupa, ABD ve Asya’da İflas Durumu Nasıl?

 Yeni tedbirler ve politika desteğinin daha kısıtlı olmasından dolayı Afrika’da 2021 yılından itibaren iflas düzeylerinin pandemi öncesi seviyelerinin üzerine çıkması tahmin ediliyor. Orta ve Doğu Avrupa’yla Latin Amerika için benzer durum ise 2022 senesinde geçerli olabilir.

 Batı Avrupa’daysa olay biraz daha karışık görünüyor. Salgın hastalığa duyarlı iş sektörlerinin tüm pazar içinde payının yüksek olduğu İspanya ve İtalya, 2022 senesinde iflaslarda eski düzeylere dönüşü büyük oranda tamamlayacak (her iki ülke için iflas verileri sırasıyla 5 bin 111 ve 10 bin 500). Buna rağmen, büyük destek paketleri ve/veya destek önlemlerinin sürelerinin uzatılmasıyla, 16 bin 300 iflasla Almanya, 37 bin iflas ile Fransa, 8 bin 150 iflas ile Belçika ve 2 bin 400 iflasla Hollanda’da pandemi öncesi seviyelere geri dönüş daha çok zaman alacaktır.

 Amerika Birleşik Devletleri, 2021 ve 2022 senelerinde düşük kalmaya devam edecek iflas verileriyle belirgin bir istisna olacak. Bunun gerçekleşmesinde büyük devlet desteği ve otuz seneyi aşkın süredir görülen en hızlı ekonomik iyileşme rol oynayacak. Salgın hastalık tedbirlerinden daha hızlı çıkarak ekonomik olarak daha erken toparlanmaya geçen Asya’da da 2022 senesinde, 2019 yılına kıyasla daha az iflas gerçekleşecek.

 İflasların görünümünü belirleyecek olan beş faktör;

  1. Ekonomik iyileşmenin küresel ivmesi. Bu ivme, destek önlemlerinin kaldırılma hızını ve buna bağlı olarak ticari iflasların normal düzeylerine geri dönme hızını da etkileyecek. Çoğu gelişmiş ekonomi, 2021-2022 senelerinde iflasları istikrara kavuşturmak için yüzde 1,7’nin üzerindeki gerekli Gayri Safi Yurtiçi Hasıla büyümesini sağlayacak.
  2. Firmaların nakit akışı dinamiğini de etkileyeceği için devlet desteklerinin terk edilme hızı,
  3. Yüksek iflas riski taşıyan birçok kırılgan şirket. Özellikle, acil durum tedbirleriyle ayakta duran pandemi öncesi “zombi şirketler ve krizden kaynaklanan ekstra borçlarla zayıflayan şirketler”,
  4. Firmaların finansal durumlarının bozulması ve bunun borç sürdürülebilirliği problemlerini arttırması,
  5. Yeni firma sayısındaki artış. Yükselen işletme sayısı, mekanik olarak iflaslarda da potansiyel bir artış anlamı taşıyor. Bu durum, özellikle de pandeminin meydana getirdiği yeni ihtiyaçların karşılanmasına yönelik sektörlerde (örneğin; eve teslim) açılan ancak tutunabilme şansı belli olmayan şirketler için geçerli.

Euler Hermes Küresel İflas Araştırmasının Feragatnamesi

 Geleceğe Dair İfadelerle İlgili Temin Notu: Burada yer alan ifadelerden bazıları gelecekle ilgili beklentiler ve yönetimin mevcut görüş ve varsayımlarına dayalı ileriye dönük ifadeler olabilir. Bu ifadeler bilinen ve bilinmeyen riskler içerdiğinden bu durum, gerçek sonuçların, performansın veya olayların, bu ifadelerde belirtilen veya ima edilenden farklı olmasına yol açabilir. Metin içeriği gereği ileriye yönelik ifadelerin yanı sıra, “olabilir”, “olacaktır”, “beklenmektedir”, “planlanmaktadır”, “amaçlanmaktadır”, “beklenmektedir”, “inanmaktadır”, “tahmin etmektedir”, “öngörmektedir” veya “devam etmektedir” gibi kelimeler ileriye yönelik ifadelere örnek teşkil etmektedir. Gerçek sonuçların, performansın veya olayların, bu ifadelerde belirtilenden farklı olmasına yol açan sebepler, bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla şöyle sıralanabilir: (i) genel ekonomik koşullar özellikle de Allianz SE’nin temel iş kolundaki ve ana pazarlarındaki ekonomik koşullar, (ii) gelişmekte olan piyasalar da dahil olmak üzere finans piyasalarının performansı, (iii) sigortalı zarar olaylarının ciddiyeti ve sıklığı, (iv) hastalık ve ölüm oranları ve trendleri, (v) kalıcılık seviyeleri, (vi) kredi temerrütlerinin boyutu, (vii) faiz oranları, (viii) Euro-Dolar paritesi de dahil olmak üzere döviz kurları, (ix) değişen rekabet düzeyleri, (x) para yığılması ve Avrupa Para Birliği de dahil olmak üzere kanun ve yönetmeliklerdeki değişiklikler, (xi) Merkez Bankalarının ve/veya yabancı hükümetlerin politikalarındaki değişiklikler, (xii) şirket alımlarının etkileri ve ilgili birleşme konuları, (xiii) yeniden yapılanma önlemleri ve (xiv) genel rekabet faktörleri (her durum için yerel, bölgesel, ulusal ve/veya global bazda). Bu faktörlerin çoğunun terörist faaliyetlerin sonucunda meydana gelmesi veya kuvvetlenmesi daha muhtemeldir.

 Dikkat: Bu bir yatırım tavsiyesi değildir. Bu yazı haber niteliği taşır. Gelecekle ilgili öngörülere yer verir ve gerçekleşecek olan verilerin gerçek değerlerinin farklılık gösterebileceğini bildirir. Bu kapsamda içerik üretici ve yayıncısı bir sorumluluk kabul etmediğini belirtir.

Okan Kaya

Kaynak: Euler Hermes Küresel İflas Araştırması Haber Bülteni

Ekonomiyle İlgili Bağlantılar:

  1. "Ekonomi" kategorisi için buraya tıklayın.
  2. "Ekonomi Ne Değildir?" yazısı için buraya tıklayın.
  3. "2019 Altın Fiyatları Regresyon Analizi" yazısına buradan erişebilirsiniz.
  4. "Türkiye'nin Ekonomik Büyüme Oranları ve Kişi Başına Düşen Milli Gelir İncelemesi" yazısına buradan ulaşabilirsiniz.
  5. "2018-2023 ABD Doları Projeksiyonu Regresyon Analizi Değerlendirmesi" yazısı için buraya tıklayın.
  6. "Siyasi Vaatler ve Seçim Sonrası Ekonomiye Genel Bakış" adlı yazıya buradan erişebilirsiniz.
  7. "İş Kurumunun Verilerine Genel Bakış" adlı yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar