EKONOMİ NE DEĞİLDİR?

 Ekonomi ile ilgisi olmayan var mı? Ekonomi sadece paradan mı ibarettir? Ekonomi, klasik tanımla kısıtlı kaynakların sınırsız istek ve ihtiyaçlar için bölümlendirilmesini sağlayan bir bilim daldır. Yani ekonomi sadece para değildir. Ekonomin ne olmadığını tanımlamak için ne olduğundan bahsedelim.

Ekonomi-İktisat-Nedir-OkanKaya
Ekonomi Ne Değildir?-Okan Kaya
  Felsefi açıdan değerlendirdiğimizde klasik tanıma göre ekonomi, dünyanın varoluşundan itibaren bulunmaktadır. İlk canlının dünya üzerindeki kaynakları tüketmesini de başlangıç alabiliriz. Hayvanlar avladıkları hayvanın, yedikleri otun, içtiği suyun bölüşümünde her zaman mücadele içinde olmuşlardır. Düşünebilen varlıklar olan insanlar ise bu bölüşüm mücadelesini daha anlamlı hale getirmişlerdir. İnsanın gelişimiyle mallar artmış ve para kavramı ortaya çıkmıştır. Bir malın değeri ilklerde kıyasla yapılırken sonra herkes tarafından kabul gören para ile yapılmaya başlanmıştır. Paranın değerini ise topluluğun otoritesinin güvenilirliğine bağlamıştır. Para olarak yeri geldiğinde deniz kabuğu, ekmek gibi mallar kullanılsa da genelde kısıtlı ve herkesin ulaşamayacağı madenler tercih edilmiştir. Para, halk arasında ekonominin önemli bir göstergesi olmuştur. Modern toplumlarda ise piyasa aktörleri, piyasalar ve piyasaların hareketliliğini anlamamızı sağlayan ekonomi bilimi, Adam Smith ile kabul edilebilir hale gelmiştir.

 Modern ekonomi bilimi ise kendi alanında makro ve mikro ekonomi alanlarına ayrılır. Mikro ekonomi, genelde birey ve firma ilişkilerini ele alan bir bilim alanıdır. Makro ekonomi ise ekonomiyi bütün bileşenleriyle ele alır. Bu kapsamda ekonomi aktörlerini ya da belirleyicilerini hane halkı, firma ve devlet olarak gruplandırabiliriz. Bu çerçevede ekonominin ne olmadığına göz atalım.

Ekonomi Mal Piyasasından Oluşmaz?

 Gündelik yaşamda insanlar ihtiyaç ve istekleri için üretim yaparlar. Üretim sonucunda mal ve hizmet piyasası oluşur. Somut, elle tutulabilir, bir ihtiyaç ya da isteğe cevap verebilen ekonomik değere sahip her şey maldır. Bu malların oluşturduğu piyasaya mal piyasası denir. Soyut, elle tutulamayan, bir ihtiyaç ya da isteğe cevap vererek konfor ve rahatlık yaratan ekonomik değere sahip her şeye hizmet denir. Hizmetlerin oluşturduğu piyasaya genelde ekonomik anlamda teoride bir anlam yüklenmez. Lakin çeşitli hizmetlerin bulunduğu bu ortama hizmet piyasası diyebiliriz. Piyasa, satıcı ve alıcının buluştuğu, anlaştığı ve değiş tokuş yaptığı ortamlardır.

 Malların genel anlamda fiyatları talep ve arza göre belirlenir. Talep, bireylerin ihtiyaçlarından ve isteklerinden oluşur. Arz ise bireylerin ihtiyaçlarına ve isteklerine yönelik üretilen mal ve hizmet ürünlerinden oluşur. Talep ve arz dengede olması alıcıların ve satıcıların ortak noktada buluşmasıdır.

 Mallar insanın ilk zamanlarında değiş tokuş ile el değiştirirdi. Malların çeşitliliğinin artması ve arz fazlası olması nedeniyle insanlar parayı icat etmiştir. Malın değeri artık para cinsinden ifade edilmeye başlanmıştır. Ekonominin ana konusu olan bölüşümün ifade şekli de para olmuştur.

Ekonomi Para Piyasası Değildir?

 Para, bir malın ya da hizmetin değiş tokuşunda kullanılan değer birimidir. Piyasada klasik olarak bir malın parasal değeri bir kişinin emek ve zamanı üzerinden değerlenir. Paranın değişim ve sağlamlık gibi işlevleri vardır. Bir şeyin para olabilmesi için bir otorite tarafından güvence altında olması, toplumun büyük kısmı tarafından kabul edilmiş ve kullanılıyor olması, saklanabilir olması gibi özelliklere sahip olması lazım. Tarih sahnesinde deniz kabuğundan tutunda ekmeğe kadar malların para olarak kullanıldığı bilinmektedir. İkinci dünya savaşında Almanya’da toplama kamplarında ekmeklerin para yerine geçtiğini biliyoruz. Önceden daha kıymetli madenler para olarak kullanılırken şimdilerde dijital sayılar para değerini taşıyor. Bir paranın değeri hükümetin otoritesinden, ülkenin toplam üretiminden, uluslararası ilişkilerden etkilenmektedir.

 1929 Büyük Buhranına kadar altın rezerv para değeri taşırken 1970’li yıllardan sonra dünyada Amerikan doları rezerv para değeri taşıyor. Ülkeler kendi para birimlerini Amerikan dolarına çevirerek dünya genelindeki gelişmelerini, kalkınmalarını ve büyümelerini karşılaştırıyorlar. Bir ülkede Amerikan doları cinsinden kişi başına düşen gelir ne kadar yüksekse o kadar gelişmiş sayılıyor. Bir ülke toplam üretimini bir önceki yıla göre ne kadar fazla arttırdı ise o kadar çok büyümüş sayılıyor. Bir ülkede kişi başına düşen kitap sayısı, elektrik tüketimi vb. sosyal değerler artıyorsa kalkınmış oluyor. Genelde ülkeler kalkınmadan ziyade büyüme verilerine bakarlar. Bir ülkenin gerçekten gelişmişliğini ve refah seviyesini ise kalkınma verilerine bakarak anlayabiliriz. Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde büyüme oranları yüksek olsa da en zengin ve en fakir halk arasında uçurum fazla olabiliyor.

 Ekonomi bölüşüm esasında parayı bir araç olarak kullanır. Sadece para değerine bakarak ekonomi anlaşılamaz. Kalkınma değerleri burada büyük önem taşır. Eğer siz bir önceki yıla göre vatandaşa daha fazla miktarda ve çeşitte hizmet sunduysanız refah seviyeniz artar. Önemli olan bölüşümün eşit değil adaletli yapılmasıdır.     

Ekonomi Finans Piyasası Anlamı Taşımaz?

 Finans piyasası bir şirketin elde ettiği fonlar ve bu fonların en doğru biçimde önetilmesi ile ilgili bilimdir. Bireylerin burada rolü, borsalar aracılığıyla yatırımcı olarak fonlayan kişi olmaktır. Şirketler ise finans bilimini kullanarak bu fonları elde ederler ve yönetirler.

 Finans sadece borsadan ibaret değildir. Paranın yönetimi demek yanlış olmaz diye düşünüyorum. Bireysel düzeyde düşündüğümüzde “finansal özgürlük, finans 101, finansal temel bilgi” terimleriyle karşılaşırız. Genel anlamda hane halkı düzeyinde finansal özgürlük banka ilişkilerini, bütçe planlamalarını ve buna göre fon elde etmeyi, vadeli mevduat gibi daha korumacı yapıdaki yatırım araçlarını kapsar.

 Finansal temel bilgiye sahip bir insanın borsada şirketlere fon sağlayarak gelir elde etmesi zordur. Borsadan para kazanmak için temel bilgiden ziyade finansal davranış, muhasebe, bankacılık ve ekonomi gibi alanlarda da bilgi sahibi olmak gerekir. Temel düzeyde finansal okuryazarlığı olan bireyler daha çok vadeli mevduat, altın, gümüş gibi yatırım araçlarını tercih etmektedirler. Ekonominin finans üzerinde bir bilim olduğunu buradan dahi anlayabiliriz. Finansal piyasalarda dahi ekonominin temel unsuru olan bölüşüm problemini görüyoruz. İnsanlar elindeki birikimlerini şirket fonları arasında ya da diğer yatırım araçları arasında dağıtımda bir karar vermek zorundadır. Ekonomi bilgileri çerçevesinde yatırım kararlarını almaktadırlar. Birikimlerini tek bir yere yatırabilecekleri gibi birden fazla yere bölüşümünü de yapabilirler. Şirketler ise fonlarını finans açısından değerlendirirken ekonomiden faydalanırlar. Yatırımın gelecekteki ve bugün ki parasal değerini hesaplarlar ve fonun en karlı değerlendirilmesi için ekonomi biliminden faydalanırlar. Ekonomi özünde analitik karar vermeyi gerektiren bir bilim dalıdır.

Ekonomi Hayatın Tam Kendisi

 Ekonomi, hayatın her alanında karşımıza çıkıyor. Kelime anlamı, Eski Yunancada ev yönetimidir. İktisat ise Arapçada bilinçli hareket anlamına gelir. Günümüz tanımında ise bu iki anlamı da görmek mümkün. Kısıtlı kaynakların, bireylerin sonsuz ihtiyaç ve istekleri için bölüştürülmesiyle ilgilenen bir bilim dalıdır. Ev ekonomisinde ev bütçesi kaynağı teşkil ederken elektrik, su, kıyafet, eğitim, gıda ve benzeri şeyler ihtiyaç ve istekleri temsil etmektedir.

 Bireyin kendi yaşamında ise ulaşım, eğlence, eğitim ve kişisel gelişim gibi ihtiyaçlar ve istekler vardır. Bunların karşılanması için bireylerin para kaynağına ihtiyacı vardır. Birey yasalara uygun yaşta ve sağlık durumunda ise kendisi çalışarak para kazanabilir. Bu durumda finansal özgürlük elde eder. Eğer çalışmaya elverişli değilse aile, arkadaş ve yakın çevresinden yaşamını sürdürmek için fon sağlamak zorundadır. Bu fonu iyi yöneterek ihtiyaç ve isteklerini giderebilmelidir.

 Hayatın içinden verdiğimiz örneklere dikkat edersek ekonominin tek başına mal, hizmet, para ya da finans anlamını taşımadığını görürüz. Ekonomi üst yapıda bunların kontrolünü ve denetimini sağlayan bilimdir. Ekonomiyi ne kadar iyi bilirsek hayatımızı o kadar iyi yönetebilir ve refaha erebiliriz. İnsanların ekonomi bilgisinin yeterli olmadığını gelir ve gider dengesini sağlayamayarak borçlandıklarında görmek mümkündür. Aldığınız her borç gelecekte elde edeceğiniz kazancınızdan vazgeçmektir. Kazanç ise verdiğiniz emek ve zamana bağlı olduğu için aslında borçlanarak geleceğiniz ipotek altına aldırmış oluyorsunuz.

 Ekonomik bilginizi geliştirmek ve hayatınızı daha iyi kontrol edebilmek için ekonomi kategorisinden yazılarımı takip edebilirsiniz. Sağlıklı günler sizle olsun. Kendinize çok iyi bakın. Ekonomi hakkındaki düşüncelerinizi yorumlara yazabilirsiniz. Hemen Yorum Yazın! 

Dikkat! Mutlaka Oku! Bu yazı dikkate alınarak yapılan işlemlerden her türlü tarafa karşın doğan maddi ve manevi zarar veya karar web sitesi sahibini, yazarlarını, çalışanlarını veya paydaşlarını yasal olarak bağlamaz ve sorumluluk kabul edilmez.

Okan Kaya

Ekonomiyle İlgili Bağlantılar:

  1. "Ekonomi" kategorisi için buraya tıklayın.
  2. "2019 Altın Fiyatları Regresyon Analizi" yazısına buradan erişebilirsiniz.
  3. "Türkiye'nin Ekonomik Büyüme Oranları ve Kişi Başına Düşen Milli Gelir İncelemesi" yazısına buradan ulaşabilirsiniz.
  4. "2018-2023 ABD Doları Projeksiyonu Regresyon Analizi Değerlendirmesi" yazısı için buraya tıklayın.
  5. "Siyasi Vaatler ve Seçim Sonrası Ekonomiye Genel Bakış" adlı yazıya buradan erişebilirsiniz.
  6. "İş Kurumunun Verilerine Genel Bakış" adlı yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar